13 Ağustos 2016 Cumartesi

Sisifos'un Kaderi

Ne zaman aynı günde onyüzbinmilyonuncu kez salonu işgal etmiş olan minyatür evcilik oyuncaklarını toplamaya çalışsam aklıma Tanrılar tarafından sonsuza kadar bir kayayı dağın tepesine çıkarmakla cezalandırılan Sisifos'un hikayesi geliyor. 

Sisifos  kayayı tam dağın tepesine ulaştırdığında taş tekrar en aşağı yuvarlanır ve bu böyle sürüp gider.

"Tanrılar Sisifos'u bir kayayı durmamacasma bir dağın tepesine kadar yuvarlayıp çıkarmaya mahkûm etmişlerdi; Sisifos kayayı tepeye kadar getirecek, kaya tepeye gelince kendi ağırlığıyla yeniden aşağı düşecekti hep. Yararsız ve umutsuz çabadan daha korkunç bir ceza olmadığını düşünmüşlerdi, o kadar haksız da sayılmazlardı." diyor Camus "Sisifos Söyleni" kitabında. 

Ama aynı zamanda "Sisifos'u dağın eteğinde bırakıyorum ... Tepelere doğru tek başına didinmek bile bir insan yüreğini doldurmaya yeter. Sisifos'u mutlu olarak tasarlamak gerekir." de diyor.

Elbette mutluyum, her dağınıklığın ve oyuncak karmaşasının aynı zamanda kızımın neşesi, yaratıcılığı, öğrenme, keşfetme isteği ve mutluluklarıyla dolu olduğunu biliyorum. Evet oyuncaklar yine dağılacak, evet yine toplayacağım. bunun bilincindeyim ve bunu kabul ediyorum. Tabi bu arada kızıma oyuncaklarını kendisinin nasıl toplayacağını da öğretmeye çalışıyorum ve  bunun ne kadar da eğlenceli olduğunu anlatıyorum.

(Camus çok daha yüce bir şeyden bahsediyor tabii ki ama Sisifos'un sonsuz oyuncak toplama döngüsü için çok iyi bir metafor olduğu da bir gerçek.:)

Mine Kilitci, 2016.

4 Ağustos 2016 Perşembe

Çocuğunuzla Evde Eğlenmek

 Yaz aylarını evde geçiren bir anne olduğumdan, sadece evde çocuğu ile ilgilenen annelerin neler yaşadığını birebir deneyimliyorum ve diyorum ki, insanın çocuğuyla baş başa zaman geçirmesi, birçok güzel anı biriktirmesi, onun muhteşem gelişimine tanıklık etmesi harika bir duygu ama kolay da değil.

Çocuğu ile gerçekten nitelikli zaman geçirmek, onu teknolojik aletlerden (Telefon, televizyon, ipad, bilgisayar, oyun konsolu) uzak tutmak konusunda kararlı olan anneleri evde eğlenceli ama biraz da yorucu bir mesai bekliyor. Çocuğun iyi bir ihtimalle günde ortalama 12 saat uyuduğunu düşünürsek, çocuğunuzla geçirdiğiniz zaman günde 12 saat demektir. Elbette ki bu 12 saat boyunca çocukla oynamak, onu eğlendirmek, meşgul etmek gibi bir amaç gerçekçi değil, böyle bir şey insanın sınırlarını da aşar zaten.  Çocuğunuz kendi kendine zaman geçirebilmeyi, oynamayı ya da hiçbir şey yapmayıp sadece düşünmeyi de öğrenmeli.  Ve “Daha Sade Bir Hayat” adlı muhteşem kitapta da anlattığı gibi çocuğunuza sıkılması için zaman tanımalısınız. (Kitap ile ilgilenenler için yazım. ) 

Unutmayın, “sıkılmak, yaratıcılığın habercisidir.” Ancak “sıkılmak”tan ve ”kendi kendine oynamak”tan arta kalan zamanlarda beraber nasıl eğlenceli vakit geçirebilirsiniz?, ben kızımla evde neler yapıyorum? biraz bunlardan bahsetmek istiyorum.

Bunların hepsi basit ve ilk akla gelen oyunlar ama çok eğlenceliler.

Bizim evde en çok oynadığımız oyunlar: